Akupunktur hastalıkları ortadan kaldırmak amacıyla,deri üzerinde belirli noktalara çok ince altın,çelik veya gümüş iğneler sokularak yapılan bir tedavi şeklidir.
Akupunkturun ilk anestezi yerine kullanılması ve ağrı üzerinde kesin olumlu etki göstermesi bütün dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Birçok bilim adamı akupunkturun etki mekanizmasını ortaya çıkarmaya ve aynı etkiyi yeniden yaratmaya çalıştılarsa da,girişilen tüm dönemler bu yöntemin büyük ölçüde rastlantıya bağlı ve bu nedenle ancak istisnai bazı vakalarda kullanılabilecek zorlu bir yöntem olduğunu gösterdi.
Bununla birlikte akupunuturun kendine özgü ayrıcalıklı dört hedefi bellidir.
Ağrı özellikle romatizma ağrısı üzerinde bu yöntem çok etkili olmaktadır. Tam ve kesin bir iyileşme sağlamasa bile nevralji,bel ağrısı,siyatik,boyun tutulması gibi ağrılarda çok etkilidir.
Romatizma ağrıları dışında,baş ağrısı,yarım baş ağrısı,iltihapsız mesane ağrısı,sinüzit,zona vb gibi ağrılar da akupunkturdan yararlanılabilir.
Akupunkturun ikinci büyük etkinlik alanı fonksiyonel bozukluklardır. Heyecan,güçsüzlük,sinirsel çöküntü,uykusuzluk,iştahsızlık,aşırı oburluk,mide yanmaları,kabızlık,ishal,mide bozukluğu,adet öncesi sendromu gibi fonksiyonel bozuklular bunlar arasında sayılabilir.
Akupunkturun üçüncü endikasyon gurubu alerjilerdir. Deri hastalıkları(egzama,sedef),saman nezlesi genellikle sonuçlar çok olumludur.
Nihayet bazıları için akupunktur sigarayı bırakma konusunda da çok etkilidir.Özellikle kolay telkin altında kalan hastalarda iyi sonuç verdiği inkar edilemez.
Akupunktur bütün hastalıkları tedavi etmese de, insan vücuduna toptan yaklaşımı nedeniyle hastaların bir çoğuna önerilmesinde sakınca yoktur…
