Yazın cildi güneşten korumanın püf noktaları…

Güneşin cildimize zararları nelerdir?

Yeryüzüne düşen güneş ışınlarının yüzde 5’ini mor ötesi (ultraviyole) ışınlar oluşturur. UV (ultraviyole) ışınları; gözle görünmez, elektromanyetik spektrumda görünür, ışığa göre daha yüksek enerji içerir ve UVA, UVB, UVC olmak üzere dalga boylarına göre ayrılır. UVC’nin tamamı UVB’nin yüzde 70-90’ı ozon tabakası tarafından emilir. UVA ise yeryüzüne kadar ulaşır. Güneş yanığında oluşan kızarıklıktan asıl sorumlu olan UVB’dir. UVA ise deriye bir takım uyarıcılar sürülmeden direkt kızarıklığa yol açmaz; ancak bu UVA’nın deride etkin olmadığı anlamına gelmez. UV ışınlarının derinin bağışıklık sistemi, krasinogenezi ve yaşlanması üzerinde etkileri vardır. UV, derinin bağışıklık sistemini baskılayarak fotokarsinogenezi tetiklediği gibi, sedef gibi dermatolojik hastalıkların tedavisinde yer almaktadır.

YYÜ Gaziosmanpaşa Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Uzman Dr Tuğba Doruk, yaz mevsimi boyunca cildimizi güneşten korumanın püf noktalarını anlattı, dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.

Güneş ışınları cilt kanserine; DNA yıkımıyla mutasyonu tetikleyerek, bağışıklığın baskılanmasını ve serbest radikallerin ortaya çıkması ile neden olur. Deri kanserleri, ben ve ben dışı deri kanserleri olmak üzere gruplandırılabilir. Ben dışı deri kanserlerinin gelişiminde hayat boyu maruz kalınan toplam UV dozu önemlidir. Ben kanserlerinde ise uzun süreli temastan çok tekrarlayıcı ve ani yanıklar oluşturan şiddette UV ışını rol oynamaktadır. Bu sebeple çocuk ve genç erişkinlerde UV ışını maruziyetinin azaltılması önemlidir.

Derinin yaşlanması genetik, çeşitli hastalıklar gibi iç dinamiklerle ve UV, beslenme, alışkanlıkları gibi dış etkenlerle meydana gelir. Özellikle UVB yaşlanmayı başlatmakla beraber UVA deri yaşlanmasında kritik role sahiptir. Yapılan çalışmalarda UV ışının tip I-III kolajende kırıklara ve elastik liflerinde hasara neden olduğu bildirilmiştir.

KUM VE DENİZDEN YANSIYAN IŞINLARA DİKKAT!

Güneşten nasıl korunmalıyız?

Güneş ışığından korunmada dikkat edilmesi gerekenler önem sırasıyla; gölgede kalma ve güneşin aktif olduğu saatlerde dışarıda bulunmama, kıyafetlere dikkat etme ve güneş koruyucularıdır. Güneş ışıklarının en etkili olduğu saatler 10.00-16.00 arasıdır. Direkt maruziyet kadar kum ve denizden yansıyan güneş ışınlarını da dikkate almak gerekir.

İnce bulutlar UV’yi filtre edemezken kalın bulutlar UV’nin önemli dozunun yeryüzüne ulaşmasını engelleyebilir. Gölge, direkt gelen ışınları engeller; ancak maruziyet kum ve denizden yansıyan, saçılan güneş ışınlarıyla gölgede olunsa bile devam eder.

Giysiler güneş koruyuculara göre güneş ışınlarından korunmada daha etkindir. Kumaşın dokuma sıklığı ve çeşidine göre koruyuculukları artar. Yıkanmış kumaşların süzme özelliği daha fazladır.

Güneş koruyucu kremlerin aktif bileşenleri kimyasal (organik) ve fiziksel (mineral-inorganik) olmak üzere ikiye ayrılır. Kimyasal güneş koruyucular UVB’den yani güneş yanığından korurlar ancak UV’nin bağışıklık baskılayıcı etkilerini engelleyip engelleyemedikleri tam olarak açık değildir.

Fiziksel güneş koruyucular deriden emilmez ve bariyer etkisi sağlar. Kimyasal koruyuculara göre üstünlükleri daha geniş spektrumda UVA ve UVB filtrasyonu sağlamalarıdır.

Güneş koruma faktörü (Sun Protection Factor- SPF) olarak bilinir ve günlük korumada 15 SPF’nin yeterli olduğu söylenmektedir. Önemli bir nokta, standart SPF hesaplanırken laboratuvar ortamında deriye daha kalın bir tabaka (2 gr/cm2 ) tüm bölgeye eşit miktarda sürülmektedir. Bu yüzden pratik kullanımdaki SPF’nin değeri ambalaj üzerinde yazılandan daha düşük olduğu unutulmamalıdır.

SPF sadece UVB’den koruma derecesini gösterirken UVA’ya koruyuculuk net ölçülemediğinden SPF’nin yanına artı şeklinde yazılır.
SPF tek başına yeterli olmadığından görünür ışığı da dahil eden fotosensitivite koruma faktörü Photosensitivity Protection Factor; PPF) geliştirilmiştir.

Hangi cilde hangi tür güneş kremi kullanılmalı?

Güneşe karşı duyarlı hastalığı (gül hastalığı, güneş alerjisi, lupus vb.) olan kişiler UV’den olduğu kadar görünür dalga boyundaki ışıktan da etkilenirler. Fiziksel koruyucular ve bazı pigmentli koruyucular bu hastalarda daha etkin fayda sağlayabilir.

GÜNEŞE ÇIKMADAN 15 DAKİKA ÖNCE KORUYUCU UYGULAYIN

Güneş kremi ne kadar sürede yenilenmelidir?

Güneş koruyucular güneşe çıkmadan en az 15 dakika önce cilde uygulanmalı, her iki saatte bir yenilenmeli ayrıca her suyla temas sonrasında tekrarlanmalıdır.

Makyaj ve yoğun güneş bir arada olunca cilde zarar verir mi?

Cilde uygulanan bazı ürünlerin içinde güneş ışığıyla temas halinde alerjik reaksiyon (fototoksik) meydana gelme olasılığı vardır.

Örneğin;

● Parfüm,

● Çeşitli pigmentler,

● Bitkisel ekstratlar-yağlar: limon, portakal, bergamut, mandalina, greyfurt, lime, lavanta, biberiye, incir, melek otu, sarı kantaron, çay ağacı, tarçın,

● Benzofenon türevi oksibenzon içeren güneş koruyucuları, kapatıcılar, BB/CC kremler veya nemlendiriciler duyarlılığı olan kişilerde güneşe çıkıldıktan sonra alerjiye neden olabilir.

ÖNCE KORUYUCU SONRA FONDÖTEN KULLANIN

Güneş koruyucu üzerine sürülen fondoten güneş koruyucunun etkisini azaltır mı? Güneş koruyucuyla beraber fondoten veya çeşitli kapatıcılar kullanmak görünür ışığı da süzeceğinden çok daha etkili sonuç sağlayacaktır. En iyi sonucu elde edebilmek için herhangi bir nemlendirici, cilt bakım ürünü veya kapatıcı uygulanmadan, temiz cilt üzerine tüm yüzünüze yedirerek güneş koruyucu sürün ve cilde tam nüfuz etmesi için birkaç dakika bekleyin. Böylece yeterli miktarda güneş koruyucusundan faydalanmış olacaksınız. Daha sonra cildinize uygun fondoteni uygulayın. Pigmentli güneş koruyucuları ve güneş korucusuyla aynı anda fondoten sürüldüğünde eşit ve yeterli miktarda güneş koruyucu cilde uygulanmayacaktır. Eğer dışarıda uzun süreler güneş altında kalacaksanız, güneş koruyucunuzu tekrar makyajınızın üzerine uygulamaktan çekinmeyin. Cildinizi kanserden korumak, kusursuz fondötenden daha önemlidir.

CİLD SAĞLIĞI İÇİN BALIĞI BOL TÜKETİN

Cildi güneşten korumamıza yardımcı olacak besinler var mıdır?

Sadece gıdalarla cildimizi güneşten korumak yeterli olmamakla beraber aşağıda sayılan antioksidanlar cilt ve genel sağlığı için faydalı olduğu öne sürülmektedir:

Omega 3, somon, ringa, uskumru, ceviz, çiya, kenevir, flavonoid, maydanoz ve yeşil yapraklı sebzeler, naranciye, bitter çikolata, yeşil çay, doymuş yağ asitleri, hindistan cevizi yağı tereyağı (fazlası damar sertliğine neden olur), astaksantin, somon balığı, kırmızı alabalık, karides, balık yumurtası, yengeç, yosun ve mikroskobik algler, ıstakoz, yumurta sarısı, beta karoten, sarı, kırmızı ve yeşil yapraklı sebzeler, havuç, ıspanak, marul, domates, tatlı patates, brokoli, kavun, portakal, kabak.

KOYU TENLİLERDE LEKE RİSKİ DAHA FAZLA

Kuru ciltler mi yağlı ciltler mi; beyaz tenliler mi koyu tenliler mi güneşten daha çok etkilenir?

Yağlı ciltler genelde daha kalın epidermis ve ek olarak kuru ciltlere göre yağ bariyerine sahip olduklarından göreceli olarak güneşten daha az etkilenirler. Ayrıca güneş yanığı riskinde cilt rengi de önemli bir faktördür. Fitzpatrick cilt tipi sınıflaması 1’den 6’ya kadar cildin güneş ışığına verdiği yanıta göre derecelendirilmiştir. Cilt rengini belirleyen melanin pigmentinin yoğunluğudur. Örneğin, Fitzpatrik tip 1 ten rengine sahip kişiler kolayca yanıp bronzlaşamazken, melanin pigmenti çok yoğun tip 6 kişiler güneş yanığı olmadan kolayca bronzlaşırlar. Koyu tenli bireylerde genel olarak melanin pigmenti yoğunluğuna bağlı olarak cilt hasarı veya güneş teması sonrasında leke oluşma riski daha fazladır. Bu yüzden gerek açık tenli gerekse esmer tenli bireylerin güneşe çıkmadan önce mutlaka güneş koruyucu sürmeleri gereklidir. Cilt yapısı beyaz ten renginin yanında hassas ve kızarmaya meyilli ise kimyasal filtreler yerine titanyum veya çinko oksit içeren fiziksel güneş koruyucuları tercih etmeleri önerilir.

Yaşa göre güneşten etkilenmenin riskleri var mıdır?

Özellikle ailesi ve kendisinde deri kanseri öyküsü olanlar, doğumsal benleri,

fotosensitivitesi (güneş hassasiyeti) olan kişiler, sürekli açık havada çalışan ve bağışıklığı baskılayıcı tedavi alan kişilerin UV ışınlarından korunması büyük önem taşımaktadır.

CDC’ye göre ortalama 65 yaşındaki kişilerin beklenen yaşam süresi ortalama 20 yıldır. Bu süre zarfında deri kanseri olasılığını azaltmak amacıyla geriatrik popülasyonda mutlaka güneşten korunmaya önem verilmelidir. 6 aylıktan daha küçük bebeklere FDA’in uyarısına göre güneş koruyucuların kullanılması önerilmemektedir. Gün ortasında bebeklerin güneşe çıkarılmaması, dışarıda bulunmak zorundaysa koruyucu kıyafetlerin giydirilmesi gereklidir.

6 aylıktan büyük bebekler için kimyasal içermeyen çinko oksit veya titanyum oksit gibi mineral filtreler içeren güneş koruyucular kullanılabilir. Çocukluk çağında meydana gelen ani güneş yanıkları ilerleyen yaşlarda deri kanserlerine neden olabilir.

- Reklam -

Cevap ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz